Monday, February 11, 2013

Kırıkkale Dinek Dağı'na bisikletle çıkan ilk insanım :)


   Önceden  hazırlığımı yapmıştım. Hatta 1 sene öncesinde karlı zamanda çıktığım Dinek Dağı’na, 1 sene sonrasında bisikletle çıkacağımı kendi kendime söz vermiştim.
   Kırıkkale Valiliği,Kale Dağcılık,Küdoğak,Balışeyh Belediyesi ve diğer grupların iş birliği ile her yıl yaklaşık aynı tarihlerde Dinek Dağı’nın zirvesine yürüyüş düzenlenmektedir.Bu geleneksek hale gelmiştir ve 4.sü de 04.11.2012 tarihinde yapılmıştır.
   Küdoğak başkanı Murat’la (Murat Tekin) önceden de konuşuyorum 08:30’da Cumhuriyet Meydanı’ndan hareket edeceklerini söylüyorlar. Ben de onlardan önce Dinek Dağı’na varmak istediğim için 06:30 gibi yurttan çıkıyorum.Makinenin saati ileri olduğu için saate çok takılmayın :)



Yaklaşık 1 saatte Balışeyh ilçesine varıyorum. Meğerse asıl sıkıntılı yol buradan sonraymış.


   Samsun yolundan giderken sağ tarafta “BeyObası” tabelasından sapıyorum ve yolu devam ediyorum. Sanırım 1 km sonra yine yol 2’ye ayrılıyor. Sol taraf köyün içine giriyor,sağ tarafta ki yol ise dağa doğru gidiyor. Ben de sağ tarafta ki yolu tercih ediyorum. Doğru ama bol köpekli yoldayım. Tırsarak ilerliyorum yoldan. Tırsmamak elde değil ki.Köpeklerin boyutu bile değişti L Ben Oba’ya vardığımda Jandarma da arkamdan geçiyor 2 araçla. Selamlaşıyoruz ve dönüyor  pedallar. 







Oba’yı geçip de tırmanışa başladığımda Balışeyh ilçesi gittikçe küçülmeye başlıyor. Tırmanışta ilk kez bu kadar yoruluyorum. Dağa bisikletle tırmanmak,yolda rampaları aşmaya benzemiyormuş bunu öğrendim. Her tur yeni bir tecrübe işte J Bu arada saat 09:00 oluyor,ben varıyorum toplanma alanına ama Murat’lar hala hareket etmemişler meydandan. O arada Kale Dağcılık’tan birkaç kişi geliyor yanıma ve biraz sohbet ediyoruz. Çıkarken aç karnına çıkmıştım.Ben de burada gelen grubu beklerken, karnımı doyuruyorum fıstık ezmeli sandviçimle.







   Ve grup geliyor.Grupla beraber Rektörümüz Sn.Ekrem Yıldız,Vali Bey Ali Kolat,Balışeyh Kaymakamı ve diğer gruplar. Ufak bir konuşma yapılıyor ama ben tabi bu konuşmaya uzaktan bakıyorum. Konuşma sonunda kalabalık hareketlenince ben de başlıyorum pedala basmaya. Benim için zorlu bir tırmanış oluyor.Çevredekilerin desteği ve çalan müziklerim moral veriyor bana. 2. geniş alanın olduğu bölgeye gelince iniyorum bisikletimin sırtından ve artık bisikleti taşıma vaktim geldi. Dağın zirvesine kadar çalan müziğin ve kimi zaman da arkadaşlarımın desteği ile tırmandım. Bir kere kadının birisi “Yeter artık kapat müziği” diye tepki göstermiş olsa da ben “Buyurun siz önden gidin,kapayamam müziğimi” diye cevap verdim ve moralimi bozmadan hallettim sıkıntıyı.




   1774 m’de olan zirveye vardığımda mutluluk paha biçilemezdi. Zirvede olabildiğince bisikletimle fotoğraflar çektim,çektirdim.Tek unuttuğum şey “Zirve Hatıra Defteri”ne bir şeyler yazamamaktı ve bu aklıma geldiğinde zirveden inmiştim L Zirvede Can’la (Can Kılınçel) muhabbet ederken Bisiklet Topluluğu’nun kurulup kurulmadığını soruyor. Ben de tek imza için beklediğimizi söylüyorum. Bu arada önümüzdeki kişi dönüyor bize doğru,bu Ekrem Hocammış J “Ben geçen çarşamba günü imzaladım ve resmi olarak artık kuruldunuz” diyor. Bir de “Sen bisikletle mi çıktın dağa?” diyor. “Evet hocam ben turcuyum,şehirler arası giderim genellikle.Buraya çıkmayı da geçen sene aklıma koymuştum ve yaptım J” dedim.
   Hemen yanında İsmail hoca var.(İsmail hoca; Ekrem hocanın baş danışmanıydı,şimdi üniversitemizin Genel Sekreteri) “Hafta içi bir gün gelin de toplulukla ilgili görüşelim.Neler yapacağımızla ilgili fikir alış verişi yapalım” diyor. Tabi biz de Can’la buna seviniyoruz. 








    Dağdan iniş başladığında çok kontrollü inmek zorundaydım.Çünkü dağın tepesindeydim ve fren bir boşalırsa ciddi yaralanmalara hatta ölümüme sebep olabilirdim.Hiç bir zaman zaten iyi bir frene sahip olamadım.Bu dağın tepesinde de böyleydim J Kimi zaman bisiklet tepesinde,kimi zaman da yürüyerek aşşağıya indim.





   Aşağıda tüm ekmek tavuk döner ve ayran getirmişler onu yedikten sonra kendime geldim.Okulumuzun gönderdiği 2 minibüsten birinin koridoru geniş,diğerinin dardı. Geniş olana herkes oturduktan sonra ben de bisikleti soktum içeriye ve minibüsle döndüm yurduma kadar. Güzel bir tur da burada bitmiş oldu.Umarım seneye daha büyük bir bisikletçi grubuyla çıkarız o zirveye J Arkadaşlarımın da objektifleriyle sizleri başbaşa bırakıyorum.Diğer turlarda görüşmek dileğiyle…




















No comments: