Saturday, July 20, 2013

Malatya Bisiklet Festivali ve Nemrut Dağı'na Tırmanış 4. Gün

  Sabah oldu ve ayrılma vakti geldi artık. Minibüs için Hasret Hanım’a danışıyorum ve o da hemen köprüyü kuruyor. Giden bir ekiple beni tanıştırıyor ve hemen onların minibüsüne yüklüyoruz bisikletlerimizi. Abdurrahman abi ve benim bisikletlerimizi. Şoförümüz Ramazan abi çıkıyor J


   Bu da kamp sakinlerine sürekli saran yavru köpekler... J


   Çoğunluk otobüs terminalinde indiği için ben de orada inip şehir merkezine pedallamayı düşünüyorum. Abdurrahman abi de otobüsü tercih edenlerden. Onun da otobüsü akşam 21:00 civarı idi. Abdurrahman abi, ben ve minibüste ki gruptan 3 kişi pedallıyoruz şehir merkezine doğru. Karnımız da aç olduğu için ilk gün kahvaltı yaptığımız yere, Hasbihal’e götürüyorum kafileyi. Çünkü en sağlamından kahvaltı orada yeniyordu. Ama Pazar günü olduğundan dolayı biraz kalabalıktı ortam. Buna rağmen önce ki gelişimizden de bizi tanıyan çalışanlar, güler yüzlerini, yardım severliklerini esirgemediler bizden.

    Kahvaltılarımızı da yaklaşık 1 saatte bitirip çıktıktan sonra, şehir merkezinden alınacak birkaç şeyi için geziyoruz. Ama benim patlamayan lastiğim Schwalbe Marathon Greenguard gümlemişti L E hak ettim ama çünkü ona güvenip ota b.ka girmiştim ve 1.000 km.’ye yakın yol yapmıştım. E olsun artık o kadar da dimi ama ? J Ben bisikletleri bekleyip yamayı yapıyorum Yeni Camii’nin yanında, onlar da kahve, tütün, vs… alıyorlarmış


   Yama yapıyorum tutmuyor, onu çıkarıyorum ve bu sefer de Abdurrahman abi yama yapıyor. Yok abicim onun yaptığı da tutmuyor maalesef. Nedeni sıcak hava L Neyse ki yanıma yedek sağlam lastik almıştım, onu taktım. Artık içim rahat. Bir sokak arkada Kaysı satılan pazara (Şıra Pazarı) girmeden, Kaysı almadan dönmek olmaz Malatya’dan J Girişte ki ilk dükkana giriyoruz. Burada kilosu 1,5 TL’den birer koli alıyoruz Talha ve ben. (Koli 6-6,5 kg.) Bir de yanına kuru kayısı alayım diyorum. Onun da 2 paketi 10 TL. E bi de trende yeriz diyorum, te Ankara’ya kadar yolumuz var. Yarım koli kaysı daha alıyorum.
 

    Oradan çıktığımızda da kanal yakınında bir cafe bulmaya çalışıyoruz. Kanal; Eskişehir’de ki adalar gibi bir yer. Yani ortadan su geçerken, yan taraflarda cafeler mevcut ve gün boyu gölgesi bol olan bir yer. Tam da bize uygun bir mekan buluyoruz: “Seyyah Cafe” J Bize göre bir yer deyip, dalıyoruz hemen cafeye. Para durumlarım biraz sıkışık olduğu için ve yanımda beni bilen, tanıyan bir Talha olduğu için onunla konuştum. Bir nargile iyi giderdi o kadar yoldan, eziyetten sonra J Bu arada arayan annem de hemen imdadıma yetişiyor ve para yolluyor bana J Biraz nargileyi tüttürdükten sonra cafenin önünde ben, Talha ve Abdurrahman abi fotoğraf çekiliyoruz.



   Şimdi ki hedefimiz ise tren garı. Tren garına önce biz geldik, daha sonra ekibin diğer üyeleri. Öğrendim ki tren en az 2 saat rötar yapacakmış. Ben de Hüseyin Can’ın numarasını almıştım. Onu aradım ve garda olduğumuzu söyledim. Hemen geldi yolcu etmek için sağ olsun. Ben ve Talha’nın karnı acıkmıştı ki Mahir abinin yediği yere gittik hemen. Hem iş yeri sahibiyle biraz muhabbet hem yemek. Pide arasına dürüm yaprak döner (Ankara’da ki uyduruk dönerlerden değil, et döner yediğinizin farkına varıyorsunuz), yanına 1 lt. kola ve közlenmiş biber. Toplamda 3 döner, 1 ayran ve 2 lt. kola alıyoruz ve 19 TL ücret ödüyoruz J Ve az bir zaman kaldığı içi dönüyoruz tren garına. Gardan önce Esenlik marketine de uğramayı ihmal etmiyoruz. Orada yer fıstıklı ve ballı nuga bar görüp alıyorum 15-16 tane J Keşke Nemrut’a çıkmadan da bunlardan bulup alabilseydim, güzel enerji verirdi, hiç değilse kan şekerini sağlam tutardı. Tren gecikmeyle gelse de yüklüyoruz yüklerimizi. Görevli daha sonra hallederiz parayı diyor ve yerlerimize geçiyoruz biz de. Erim abi, ben, Balık ve Bursa ekibi kuşetliye geçiyoruz, Mahir abi ve Talha pulmanda kalmakta ısrarcılar.
    Tren Hekimhan’da duruyor ve jandarma biniyor vagona. 1-2 jandarma değil, kalabalık bir grup. Neredeyse her vagona 6-7 jandarma girmiş. Bizim de kapımızı çalıyor. Açıyoruz kapıyı ve kimliklerimizi veriyoruz. Kapı açıldığında ki görüntü ve kokuyu tahmin edebiliyorum J 2 gündür kan ter içindeyiz ve duş alamamışız, ayrıca herkesin kokan ayakları ortada. Bir de herkesin üstü çıplak J


   Volkan, şimdi fark ettim de ne kalın bacak len o ? J



   Talha'nın meşhur bilekliği de her fotoğrafta çıkmak zorundaymış gibi yine ortada... J



    Adama bak hem yatar halde poz veriyo, hem de çekince "Flash patlattın, niye patlattın ?" diye fırça attı bize...


   Kimliklerin gelmesi 15 dk.’yı buluyor. Daha sonra telsiz sesleri çoğalıyor. Savcı bekleniyor, 2 erkek ismi tezahür ediliyor ama bulunamıyor. Şans eseri 2 oda yanımızda Afganistan’dan kaçan 3 kişi, 3 mülteci yakalanıyor ve bunlar için polis de geliyor. Yaklaşık 45 dk. da bu olay yüzünden kaybediyoruz. Artık yorgunluğun da etkisiyle biraz uyuma vakti geldi sanki.
   Sabah 5,5-6 sıralarında Kayseri’ye varıyor tren ve bizim Balık’la Bursa ekibinin inme vakti gelmiş oluyor. Yataktan kalkamadan vedalaşıyorum ve yatmaya devam ediyorum. Güneş, camdan yüzüme gelip yakmaya başlayınca, yani mecburiyetten uyanınca da bir daha uyuyamıyorum. Erim abi de kalkmış durumda zaten. Ufak ufak muhabbet ediyoruz ve kaysıdan yiyoruz. Dünden beri kimse doğru dürüst yemediği için hala bi 2,5-3 kilo kaysı vardı kolinin içinde ve inanır mısınız bilmem ama Kırıkkale’ye gelmeden bitmişti, yemiştim J Sonrasında bağırsaklar açısından pek bi  sorun yaşamadım J Trenimizin Ankara’ya gelmesi yine 17 saati buluyor. Yavaş ama rahat bir yolculuk için bundan sonra yine treni tercih edip, kuşetliden bilet almak gereklidir J Bir daha ki turda görüşmek üzere…

   UĞRANILAN BİR KAÇ MEKANIN ADRESLERİ (BELKİ İŞİNİZE YARAR)


-          - Lezzet Durağı (Paçacı): Battalgazi Kavşağı Makro Market Karşısı No: 1 MALATYA
-      
            -  Seyyah Cafe (Nargile): Kernek Mah. (Kanalboyu) No: 16 MALATYA
-       
           -  Hacı Ustanın Yeri (Dönerci): İnönü Mah. Emniyet Müdürlüğü Karşısı MALATYA
-       
           - Tepehan Hafriyat, Gökçeli Seyahat (Minibüs) (Ramazan Kavak): Gökçeli Köyü, Tepehan/ Pütürge MALATYA. Tel: 0535 835 69 25- 0422 572 10 73
-       
           - Hasbihal’ in kartviziti elimde yok ama İnönü Kapalıçarşısı’nın arkasında Kuaförlerin bulunduğu sokak olarak tarif edebilirim. Önünüze Valiliği aldığınızda sağınızda ki sokaktan giriyorsunuz. Araç girişi yasak olan sokaktan.


 




No comments: